Herkes her şeyden dert yanıyor, şikâyet ediyor. Kiracılar ev sahiplerinden şikâyetçi, ev sahipleri de kiracılarından…
Vatandaşlar, memurların iş yapmadığından dert yanıyor, memurlar ise vatandaşların sürekli sorun çıkardığından, olmayacak taleplerde bulunduğundan…
Hastalar doktorlardan şikâyetçi, doktorlar ise hasta ve hasta yakınlarının şiddetine uğramaktan…
Herkes mahkemelerin ağır işlemesinden, davaların geç sonuçlanmasından dertli, hakimler ise aşırı dava yoğunluğundan şikâyetçi…
Öğrenci ve veliler, öğretmen ve okul yönetiminden şikâyetçi, öğretmenler ise veli ve öğrencilerden…
Herkes mülakattan, mülakatların adaletsiz yapıldığından şikâyetçi ama mülakata girecek olanlar da torpil bulmak telaşında…
Herkes karşısındakini sorumlu tutuyor, işlerin iyi gitmemesinden diğerlerini suçluyor.
Ben işimi düzgün yapıyor muyum veya kurallara uyuyor muyum diye düşünen yok.
İnsanlar çok basit, hatta hiç konuşulmaması gereken şeylerden bile şikâyetçi oluyor.
Örneğin internet üzerinden alışveriş yapmış, gelen ürün defolu veya bozuk… Vatandaş müşteri hizmetlerini arıyor, ürünü değiştiriliyor, mağduriyeti gideriliyor.
Diyor ki, mağdur oldum; şikâyet edeceğim, manevi tazminat davası açacağım?
“Niçin şikâyetçi olacaksınız?” diye sorunca da “Bozuk ürün gönderdiler, mağdurum” diyor… Mağduriyetini giderdiler ama deyince de “Olsun ama beni üzdüler” diyebiliyor…
Başka bir örnekte de memur, “Amirim benimle yüksek sesle konuştu, mobbing uyguluyor, şikâyetçi olacağım” diyor…
Son zamanlarda en çok karşılaşılanı ev sahibi kiracı kavgaları…
Kendisi kirada oturuyor, kendi evinde de kiracısı var…
Kendi ev kirasına en fazla yüzde 25 zam yapmak istiyor, ev sahibi fazla isteyince kıyameti koparıyor…
Ama kendi kiracısına yüzde 300 zam yapıyor. Kiracı karşı çıkınca da mahkemeye koşuyor.
Fırsatını yakalayanların çoğunluğu hiçbir kural tanımıyor, vicdansızca hareket ediyor.
Diğer yandan durum daha da vahim, mağdur olmuşsunuz, gerçekten dolandırıldınız…
Son dönemlerde özellikle telefon ve internet dolandırıcılığı çok arttı…
Şikâyetçi oluyorsunuz… Arayan numara belli veya internet sitesi biliniyor, tespitini yapmak günümüz teknolojik imkânlarıyla çok kolay…
Gel gör ki, yıllar geçiyor, hiçbir inceleme yapılmıyor.
Bunu fırsat bilenler her geçen gün birilerini dolandırıyor.
Hırsızlar, dolandırıcılar cirit atıyor, gariban vatandaş bedel ödüyor…
Herkes işini iyi yapsa, vicdanlı ve adaletli davransa sorunlarımızın büyük çoğunluğu çözülecek.
Herkes kendi çıkarını düşündüğü için her geçen gün her alanda dibe vuruyoruz…
****
İlahi ikaz
Hz. İbrahim Peygambere ateşe tapan mecusinin biri karnının aç olduğunu, misafir kalmak istediğini söylemişti. Hz. İbrahim Peygamber ona “Müslüman olursan seni misafir ederim” teklifini yapınca, adam bırakıp gitti.
Bunun üzerine Cenâb-ı Hak, Hz. İbrahim’e şu vahyi indirdi:
“Neden onu misafir etmek için dinini değiştirmesini şart koştun ey İbrahim? Bana bakmadın mı? 70 senedir beni kabul etmediği halde ben ona rızkını veriyorum. Sen ise onu bir gün bile misafir etmeye, karnını doyurmaya yanaşmadın?”
Hz. İbrahim, bu ilahi uyarıyı alınca derhal adamın peşine düştü. Onu bulup evine getirdi. Karnını doyurup misafir etti.
Mecusi; “Nasıl oldu bu iş, önce misafir etmek istemedin, sonra da misafir etmek için peşinden geldin?” diye merakla sordu.
Hz. İbrahim Peygamber, durumu anlattı. Mecusi bu sözlerden çok duygulandı ve şöyle dedi:
- Allah benim hakkımda böyle mi konuştu? Benim gibi kendini inkâr eden biri yüzünden senin gibi bir dostuna uyarıda mı bulundu? O halde bana dinini öğret, ben de Müslüman olacağım.”
(Kaynak: Ahmet Altun- Besmele Mucizesi)
***
TEBESSÜM
Uçak korkusu
Uçak korkusu olan zengin bir işadamı uçağa binmek zorunda kalır. Uçak türbülansa girip sarsılınca korkudan elini açar:
- Allah’ım yere sağ salim inersem, servetimin yarısını yoksullara bağışlayacağım.
Uçak yere iner inmez, şoförünü ve lüks arabasını görünce, yine ellerini havaya açar der ki:
- Allah’ım! İnsan yukarıda olunca ne kadar da boş boş konuşuyor…
****
GÜNÜN SÖZÜ
Kusurların en büyüğü insanın kendi kusurlarından habersiz olmasıdır.
Thomas Carlyle