Hayat bir magazin TV’ler ise eğlence kutusu. Ünlü isimlerin kendilerini ifade edebilecekleri ve sevenleriyle buluşabilecekleri yegâne platform televizyon kanalları. En azından durum bir süre öncesine kadar böyleydi.

Sosyal medyayla birlikte her şeyin değiştiği gibi medyada da değişikler kaçınılmazdı.

Bilindiği gibi yıllardır radyolardan dinleyip gazete ve TV’lerden takip ettiğimiz ünlüler artık kendi hayatlarını kendileri haber yapar hale geldi. Bu durum ilk başlarda sempatik görünse de giderek bambaşka bir hal almaya başladı.

Ünlüler artık sadece onlara ters köşe yapmayacak ve istediği soruları soracak mecralarda boy göstermeye başladı. Sokakta, gece gezmelerinde ya da davetlerde karşılaştıkları gazetecilerin zor sorularına maruz kalmak istemeyen ünlüler aslında kendilerinin en büyük güçlerinden biri olan magazini karanlık bir sona doğru sürüklüyor.

Bu durum magazinin geleceği hakkında da birçok soruyu akıllara getiriyor. Zira bu sadece “projelerden” ve “esprilerden” oluşan röportajların yaygınlaşmasıyla birlikte magazin dünyası için tehlike çanları çalıyor.

Haber niteliği taşımayan, seyircinin ilgisini bir noktaya kadar çekmeyi başarabilecek bu röportajların yaygınlaşması magazin dünyası için en ciddi tehditlerden biri.

Üstelik bir süre sonra seyirciler de bu röportajlara ilgi göstermemeye başlarsa asıl o zaman ortalık karışacak. Ünlüler sevenlerine kendilerini ifade edebilecek platformlar bulmakta oldukça zorlanacak.

Kim bilir belki de bu durum “ünlü” ve “star” anlayışlarımızın tamamen değişmesine neden olacak.

Bu gelişmeler ışığında hepimizin aklına tek bir soru geliyor; magazin dünyası nereye gidiyor?