Mevcut durum

Defaatle altını çizmek gerekir ki, alt işverenlik ilişkisi birçok farklı disiplini kapsayan, bu özelliğinden dolayı yüksek uzmanlıkların iş birliğini gerektiren, katmanlı, girift ve derin bir ilişki türüdür. Bu özellikleri nedeniyle yüksek derecede tehditkârdır ve müteselsil sorumluluk ilkesi gereği, çoğu muhtemel riskler asıl işverene yüklenmiştir.

Günümüzde ülkemizdeki alt işverenlik sektörü son derece kaygan bir zeminde ve ehil olmayan uygulayıcılar eliyle ilerlemektedir. Mevzuatımız yetersizdir ve alt işverenlik ilişkisine taraf olan hiçbir kesimi gerektiği şekilde koruyamamaktadır. İstisnalar bulunsa da alt işveren firmaların çoğu profesyonellikten uzaktır. Bilgileri yetersizdir, kadroları eğitimsizdir, uygulayıcıları tecrübesizdir ve mesleki ahlakları tartışmalıdır. Alt işverenliğe dair bir okul veya özel eğitime erişim imkânı yoktur. Alt işverenliğin bir meslek odası, bağlı bulunduğu bir teknik şartname veya rutin bir denetim mekanizması mevcut değildir. Bu başıboşluk, kuralsızlık ve denetimsizlik habitatı, bu sektörü art niyetli kişiler için cazibe merkezi hâline getirmektedir ve önemli hak kayıplarına zemin hazırlamaktadır.

Birçok alt işverenlik ilişkisi, tüm tarafların zarar gördüğü senaryolarla sonuçlanmıştır. Birçok vakada alt işveren çalışanları maaşlarını veya tazminatlarını alamamıştır ve SGK primleri eksik ödenmiştir. İş akışının kesintiye uğradığı, çalışanların ortada kaldığı, asıl işverenin büyük cezai müeyyidelerle karşılaştığı sayısız örnek vardır. Ülkemizde alt işverenlik sektörü ile alt işverenliğe bakış açısının mevcut durumunu aktarabilmek ve muhtemel risklerin altını layıkıyla çizebilmek amacıyla, bizzat yaşadığım örnek bir olayı aktarıyorum.

Örnek olay / Yaşanmış bir ihale hikâyesi

Eposta adresime gelen bir bildirim ile, Türkiye’nin en büyük gruplarından birisinin Trakya bölgesinde bulunan fabrikalarındaki yükleme işleri ihalesine teklif vermek için davet edildim. Ön görüşme yapmak ve yerinde tespitlerde bulunmak amacıyla fabrikaya gittim. Katılımcı şirketlere yardımcı olmakla görevlendirilmiş olan İsmet N ile irtibata geçtim ve iş hakkında gerekli her türlü bilgi ile birlikte Teknik Şartnameyi alarak fabrikadan ayrıldım. İhalenin yapılma gerekçesini sorduğumda, “mevcut alt işverenin üç aydır işçi maaşlarının büyük bir kısmını ve kanuni ödemelerin neredeyse hiçbirini yapmamış olması” cevabını aldım. Ekibimle birlikte, ihalenin gerekleri doğrultusunda bütün maliyetleri masaya yatırarak ciddi şekilde hazırlandık. Servis maliyetleri, iş kıyafetleri, yemek maliyetleri, teminat mektubu ve ihale gereği istenen özel sigorta maliyetleri… Zaten servis ve yemek fabrika tarafından karşılanacaktı ancak tekliflerde toplam maliyetin aynı formatta görülmesi istendiği için firmalara yemek ve servis karşılığı kaç ₤ yazacakları bildiriliyordu. Örneğin servis için 25₤ ve yemek için 50₤ gibi…

İhale gereği 80 personel istihdam edilecekti ve üretilen ürünlerin yükleme işlerini gerçekleştireceklerdi. Maliyetler yevmiyeci (günlük) çalışma gibi düşünerek hesaplanacaktı çünkü bir gün 80 kişi, ertesi gün ise 50 kişi çağırılabilirdi. Asıl işveren firma elma ile elmayı kıyaslamak için bir formül geliştirmişti ve teklifin yıllık olarak verilmesini istiyordu. Yani tüm alacağı ve kanuni ödemeleri ile birlikte bir personelin günlük masrafı bulunacak, 365 ile çarpılarak personel başına yıllık masraf bulunacak ve 80 ile çarpılarak yıllık toplama ulaşılacaktı. Biz firma olarak personelin asgari ücret ile çalışacağı varsayımından hareketle hesapladığımız teklifi sunduk. İhale gerçekleştirildi ve ihalenin başka bir firmaya verildiğini bildiren teşekkür mektubu tarafımıza iletildi. İhaleye katılmak için verdiğimiz ve dosyamızda bulunan teminat mektuplarını almak amacıyla fabrikaya gittim. Tüm ihale sürecinde irtibat içerisinde olduğumuz İsmet N ile görüşürken aramızda şu konuşmalar yaşandı:

Ben: Mümkün ise ihaleyi hangi firmanın, hangi fiyata aldığını öğrenebilir miyim?

İsmet N: Elbette. (dedi ve bütün tekliflerin yer aldığı dosyayı açıp, kazanan firma ile ve bizim tekliflerimizi yan yana koyarak devam etti) Yıllık toplamda sizden tam olarak 2 milyon daha düşük.

Ben: Neresinden bakarsanız bakın bu matematik çalışmaz.

İsmet N: (gülümseyerek) Bize ne, onların matematiği.

 Devamı sonraki yazıda…