Dijital çağın hızlı yükselişiyle birlikte sosyal medya, bireylerin düşüncelerini kolaylıkla ifade etme fırsatı sunan önemli bir iletişim aracı haline geldi. Konu hakkında hiçbir eğitim almamış veya işi ustasının yanında öğrenmemiş olan kimileri youtuber, influencer ya da içerik üreticisi gibi isimler altında yayınlar yaparak kalabalık kitlelere kolaylıkla hitap edebiliyor.

Herkes sosyal medya üzerinden bildiği yahut bilmediği her konu hakkında düşüncelerini kolayca iletebiliyor. Fikirlerin kolayca ve özgürce paylaşılması elbette çok önemli ancak bu kolaylık birçok olumsuz sonucu da beraberinde getiriyor. Sosyal medya platformları, insanların hadlerini aşmalarına, bilgisizce yorumlar yapmalarına ve hatta bilimden uzak açıklamalarda bulunmalarına da olanak sağlıyor. Bu makalede sosyal medyanın bilgisizlik ve küstahlık kaynaklı zararlarını ele alarak, bu sorunların neden olduğu etkileri ve çözüm yollarını irdelemeyi amaçlıyoruz.

Sosyal medyanın bilgi eksikliğine katkısı

Sosyal medya bilgiye erişimi kolaylaştırsa da yanlış bilgilerin ve yanıltıcı bilgilendirmenin hızla yayılmasına da olanak tanıdı. Eğitimsiz insanlar, konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmadan körü körüne inandıkları görüşleri paylaşma eğilimindedir. Bu durum bilgisizliğin ve yanlış anlamaların sosyal medyada kolayca yayılmasına neden olur. Yanlış veya eksik bilgilerle oluşturulmuş söylemler ve çıkar amacıyla kasten yanlış üretilmiş içeriklerin hızla yayılması da sosyal medyayı bir yanlış veri çöplüğüne, propaganda aracına ve manipülasyon enstrümanına dönüştürür.

Küstahlık ve saygısızlık sorunu

Sosyal medya insanların bilgisizce ve saygısızca davranmalarına de zemin hazırlar. Anonimlik yani kimliğini gizleyerek dilediğini söyleyebilmek, insanların sınırlarını aşmalarına ve saygısızca davranmalarına neden olur çünkü kimlik bilinmediğinde fütursuzluğun bir cezası da olmaz. Hadsizce ifade edilen görüşler veya hakarete varan saygısız tavırlar, diğer insanları incitir ve fikri tartışma ortamını zehirler. Bu durum ise sosyal medyanın insanlar arasındaki saygı ve nezaket değerlerini erozyona uğratmasına neden olur.

Uzmanlık ve değerlerin göz ardı edilmesi

Sosyal medya herkesin bir uzman gibi davranmasına olanak tanır. Bir konu hakkında yetersiz bilgiye sahip olan kişiler, bu platformlarda kendilerini uzman gibi gösterebilirler. Uzman olmayanların görüşleri, “covid Türk genlerine bulaşmaz” örneğindeki gibi ipe sapa gelmeyen söylemlere yol açarak toplumsal sağlığa zarar verecek hatta insanların ölümlerine yol açabilecek sonuçlar doğurur. Bu durum ise gerçek uzmanların ve bilim insanlarının görüşlerini gölgeler ve toplumun doğru bilgiye ulaşma yeteneğini zayıflatır. Ayrıca saygı, hoşgörü ve empati gibi temel insani değerler de hadsiz yorumlar nedeniyle zarar görerek, farklılıkları kucaklama ve bir arada yaşama kültürüne zarar verir.

Ne yapılabilir?

 Eğitim: Bilgi eksikliği ve bilgisiz yorumlarla mücadele etmek için toplumun dijital okuryazarlığını artırmak önemli. Kritik düşünme ve bilgi doğrulama becerileri, eğitim kurumlarında ve kamusal bilinçlendirme kampanyalarında vurgulanmalı.

Moderasyon: Sosyal medya platformları, saygısız ve zararlı içerikleri tespit etmek ve kaldırmak için daha etkili moderasyon politikaları uygulamalı.

Empati ve saygı: Toplum olarak çevrimiçi ortamda daha saygılı ve hoşgörülü olmaya odaklanmalıyız. Empati ve insani değerlere saygı, sosyal medyada daha pozitif bir etki yaratacaktır.

Neticede, sosyal medyanın insanların düşüncelerini ifade etme kolaylığı sunmasının yanı sıra, bilgisizlik ve küstahlık sorunlarına da yol açtığı açıktır. Hayatında müzik aletine dokunmamış olanlar virtüöz sınıfındaki müzisyenleri, ömrünce bir defa bile spor yapmamış olanlar elit sporcuları, tarihle uzaktan yakından ilgisi olmayanlar sosyal medya capslerinden öğrendikleri yalan yanlış içeriklere dayanarak saygın tarihçileri eleştirebiliyor hatta daha da ileri giderek onları bilgisizlikle veya sinsi planların parçası olmakla suçlayabiliyor. Sıklıkla yaşanan bu sorunlar sosyal medyanın bir içerik çöplüğüne dönmesine ve zaten eğitimsiz olan kitlelerin daha fazla yanlış söyleme maruz kalmalarına neden olarak toplumsal gelişimin önünde ciddi bir engel oluşturuyor. Kutuplaşmayı artırıyor ve marjinalleşmeyi körüklüyor. Bu sorunlar toplumun bilgiye ve uzmanlığa olan saygısını zedeliyor. Ancak eğitim, moderasyon ve insanların daha saygılı olma çabaları bu sorunları azaltabilir ve sosyal medyanın olumlu bir iletişim aracı olarak kullanılmasına katkıda bulunabilir. Unutmamamız gereken nokta, ne ekersek onu biçeceğimiz.