Bir önceki yazının devamıdır.

Örnek olay

Gıda Sendikası, alt işverenlerle birlikte toplam 220 çalışanı olan Lords Energy Drink fabrikasında örgütlenme faaliyetleri başlattı ve 120 üye sayısına ulaşarak %50+1 şartını sağladığı anda Çalışma Bakanlığına yetki belgesi başvurusunda bulundu.

Asıl işveren aşağıdaki gerekçelerle başvuruya itiraz etti.

Her ne kadar tesisteki toplam çalışan sayısı üzerinden %50+1 şartı sağlanmış olsa da, asıl işveren ve alt işveren ayrı işletmeler olarak kabul edilmelidir.

Asıl işverenin 160 çalışanı vardır ancak üye listesinde yer alan 120 kişinin sadece 75’i asıl işveren işçisidir. Bu durumda asıl işveren bağlamında %50+1 şartı sağlanamaz ve başvuru geçersizdir.

Alt işverenin 60 çalışanı vardır ve üye listesinde yer alan 120 kişinin 45’i alt işveren işçisidir. Bu durumda alt işveren bağlamında %50+1 şartı sağlanıyor olabilir ancak, alt işverenin tesiste yapmakta olduğu işler gıda iş kolu dışında kalan işlerdir. Gıda Sendikasının sadece gıda iş kolunda örgütlenme yetkisi vardır, alt işverenin faaliyette bulunduğu iş kolunda örgütlenme yetkisi yoktur ve bu nedenle başvuru geçersizdir.

Çalışma Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişleri başvuruyu incelediler, yerinde tespitlerde bulundular, alt işveren için bir iş kolu tespit kararı verdiler ve bu karar resmi gazetede yayınlandı.

İşkolu Tespit Kararı

“…Ltd. alt işveren firmasının, Lords Energy Drink adresinde kurulu işyerinde yürüttüğü işlerin niteliği itibarı ile İş Kolları Yönetmeliğinin 10 sıra numaralı “Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkoluna girdiğine ve yapılan bu tespitin Resmi Gazete’de yayınlanmasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu iş Sözleşmesi Kanununun 5 inci maddesi gereğince karar verilmiştir.”

Sonuç olarak; alt işverenin ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar alanında faaliyet gösterdiğine ve Gıda Sendikasının bu alanda örgütlenme yetkisi olmadığına karar verilerek, yetki belgesi başvurusu reddedildi.

Sorular

Sizce Lords başvuruya itiraz gerekçelerinde haklı mı?

Lords asıl işvereninin yerinde olsaydınız başvuruya itiraz eder miydiniz ve itiraz gerekçeleriniz neler olurdu?

Eğer tesiste doğru yapılandırılmış bir alt işverenlik ilişkisi bulunmasaydı, aynı işkolu tespit kararı çıkar mıydı ve sendikanın yetki belgesi başvurusu reddedilir miydi?

Yaşanmış çoğu vakanın bariz biçimde belgelediği üzere, mevzuat her ne kadar mümkün kılıyor olsa da, alt işveren çalışanlarının sendika çatısı altında örgütlenmeleri uygulamada mümkün görünmemektedir. Bu durumun farkında olan sendikalar da alt işveren çalışanlarını örgütlemek için çaba sarf etmeye gönüllü değillerdir. Ülkemizdeki milyonlarca alt işveren çalışanlarının sendikal örgütlenme haklarından faydalanamadıkları bu dengesiz habitat, sendikal yapılanmadan kaçınmak isteyen asıl işverenler açısından fayda doğururken, sürdürülebilir çalışma barışı açısından son derece sakıncalıdır ve çok sayıda tehdidi beraberinde getirmektedir.