Bazen bir sözcük yazıldığından çok daha fazlasını ifade eder. Günümüz için bu sözcük bence karmaşadır.

Örneğin Aralık ayındayız ve ne yazık ki ağaçlar hala yapraklarını döküp uykuya geçemedi. Alın size karmaşa.

Bu yıl nükleer sözcüğünü çok fazla duyduk. Sanki her an başımızın üzerinden nükleer başlıklı füzeler geçecek ve hep birlikte yok olacağız.

Pahalılık, barınma sorunu hızla artıyor. Kiracılar ile ev sahipleri arasında fırtına koptu kopacak. Gerginlik kalın bir sis tabakası gibi sarmış sokakları.

Kalabalık her gün artmaya devam ediyor. Sokaklar, caddeler arabalarla dolu. Kıpırdayacak, nefes alacak yerimiz kalmadı.

İnsanlar bilinçsizce bu histerinin içinde bir uçtan diğerine savruluyor. Duygularımız azaldı. Az hissediyor, az söylüyoruz.

Mutsuzuz. Hadi bunu itiraf edin kendinize. Mutsuzuz. En çok mutsuzluğumuz korkutuyor bizleri. Sanki bir daha asla mutlu olamayacakmışız gibi geliyor hepimize.

Ne kadar kulaklarımızı tıkasak da dış dünyadan gelen seslere o sesler vücudumuza sızarak çoktan karışmış oluyor ruhumuza.

Öldürülmüş çocuklar yağıyor sıcak ve güvenli salonumuza dev ekran televizyonlarımızdan. Ve bizler ancak dizimiz başlayana kadar o çocukları aklımızda tutuyoruz. Sonra o vıcık vıcık ilişkili diziler bizi gerçeklerden bir gün daha uzaklaştırıyor.

Bilmem kaç tonluk bombalarla öldürülen çocuklar için üzülmeyi bir gün erteliyoruz.

Üstelik yarın iş yerinde ya da arkadaş toplantılarında göğe karışan o çocuklardan söz etmek için yeterince hamasi cümleyi ezberlemişiz çoktan. Bir de sakın sesinize üzücü efektler eklemeyi unutmayın.

Bu karmaşa bizlere sahipleneceğimiz tek ölümün kendi ölümümüz olduğu gerçeğine de inandırmaya başladı.

Henüz tam anlamıyla kış gelmedi ama ben şimdiden ilkbaharı düşlemeye başladım. Hepimizin bir yenilenmeye, bir umuda ihtiyacı var. Belki ilk baharda dağı taşı saran çiçekler bizlere umudu ve yenilenmeyi de beraberinde getirir. Hepimizin daha çok çiçek görmeye ihtiyacı var.

Bahar balkondaki saksılarla gelmiyor. Geldiğini görmek için mutlaka dışarıda; doğanın içinde olmak gerekiyor.

En hızlı işgalci ‘’karmaşa’’ sizce kaygıyı da yanında mı taşıyor? Ya da kaygı ve karmaşa birbirinden mi besleniyor.

Yorulduk.

Bıktık.

Bezdik.

İstediğiniz sözcüğü siz seçin. Ayrıca çoktan seçmeli değil bizim sistemimiz. Bu sözcüklerin üçünü birden seçebilirsiniz. Hatta sizler de ekleme yapabilirsiniz.

Hepimiz dünyanın kötüye gittiğini görüyoruz. Bu kötülüğü engellemeye gücümüz yetmiyor.

En acısı da aklımızdan geçene gücümüzün yetmemesi.

Aklımızda baharlar var ama biz henüz kışı bile göremedik.